Türk Destanlarında At

Atların savaşlarda alpler gibi vazife gördüğünü bildiren ilk yazılı vesika Gök-Türk yazılarıdır. Bu kitabelerde destan devri edebiyatının nesir mimarisine işlenmiş destan ruhu, destan üslubu vardır. Kitâbelerde Kül Tigin ve Bilge Kağan adlı kahramanların yurt ve millet bütünlüğünü sağlamak için durmadan, oturmadan savaştıkları söylenir.

Çok kısa çizgilerle yazılmış bir kitâbede at isimlerinin ve hangi atlara binildiğinin bu kadar ısrarla belirtilmesi ata verilen değerin ölçüsünü gösterir. Kitâbelerde, Alp Şalçı gibi, kendisine alplerin unvanı verilmiş bir attan bahsedilmesi ayrıca önemlidir. Kül Tigin bu ata ve bundan başka Azman, Az Yağız ve Öksüz adlı atlara binecektir. Anlaşılacaktır ki vak’ayı anlatanlar, savaşların kazanılmasında atların rolüne ve uğuruna inanıyorlar.

Atların savaşlarda birer kahraman gibi vazife alışı, islâmiyeti kabul eden Türklerle, etmiyenler arasındaki iç savaşlardan doğan Manas Destanı’nda devam eder. Müslüman Ortaasya kahramanı Manas’ın atı Ak Boz ve mecûsi kahramanı Er Yolay’ın atı Aç Budan, böyle, adlan belli, kahraman atlardır. (Bakınız: Manas Destanı. XIV. Asra Kadar Türk Edebiyatı bölümü.)

At sevgisine, İslâmiyetten sonra Anadolu ve Balkanlar Türkiyesi’ne yürüyüş devri destanlarında daha sıkça rastlanır. Bu arada, başlangıcı Gök-Türkler devrine uzanan Köroğlu Destanı’nda atın yeri büyüktür. O kadar ki Köroğlu’nun meşhur Kır At’ı, bu destanda bizzat Köroğlu kadar, Ayvaz kadar büyük vazifeli bir destan kahramanıdır.

N. Sâmi BANARLI. Resimli Türk Edebiyatı Târihi 1983, Destanlarda At. s:34