Alp Er Tunga destanı
Bugünkü bilgimize göre, eski çağlar Türk târihinin ilk destan kahramânı Alp Er Tunga isimli, büyük bir Türk ve Tûran hükümdarıdır. Alp Er Tunga, M. ö. VII. asırdaki Türk – Îran savaşlarında ün kazanmış ; Îran ordularını defâlarca mağlup etmiş, sonunda Îran (Medya) hükümdârı Keyhüsrev (Kiyaksares)e yenilerek öldürülmüştür. Su, Saka (Skit) (16) adlı Türk devletine altın devri yaşatan bu hükümdarı İranlılar hiyle ile öldürmüşler, onun ölümünden sonra da Saka Devleti eski büyüklüğünü kaybetmiştir. Bu kahraman için Türkler arasında söylenen destanlar zamanımıza kadar yaşamamıştır. Buna mukabil, Göktürkler, Uygurlar, Karahanlılar gibi Mîladdan ve İslâmiyetten sonra devlet kuran Türk âilelerinin, kendilerini Alp Er Tunga soyundan bildiklerini ; bu hükümdar ailelerinin Alp Er Tunga’yı en eski ataları diye tanıdıklarını gösteren târih kayıtları vardır. ( 17)
Alp Er Tunga’nın hâtırâsı bilhassa şehir hayâtına alışan Türkler arasında asırlarca yaşamıştır. Bu Türk hükümdârının İran destânı’ndaki adı Afrisyab’dır. M. XI. asırda Dîvânü Lugaati’t -Türk adıyle ve Arap diliyle Türkler’in ilk lugat ve gramer kitabını yazan Kaşgarlı Mahmud’un bu kitabında, büyük Saka hükümdârının her fırsatta anıldığı görülür. Meselâ Türklerin en büyük başbuğlarına Han denildiği bildirilirken, Afrasyab oğullarına Han, fakat Afrasyab’a Hâkan denildiği söylenir. (C. il S. 157) Yâhut Türkçe kaz kelimesi açıklanırken, bunun aynı zamanda Afrasyab’ın kızının adı olduğu bildirilir. Hatta «Kazvin şehrinin asıl adı, kaz oyunu: Kaz oynı’dır. Çünkü Afrasyab’ın kızı orada oturur, orada oynarmış.» gibi yakıştırmalarla, yine onun hâtırası anılır. İle ırmağına akan büyük bir çayın adı Kaz Suyu’dur, denilirken «Afrasyab’ın kızı, bu suyun kenarına bir kale yaptırmıştı ; bu ad oradan kalmıştır.» gibi bilgiler verilir, (C. il, S. 149 – 151) Miladdan sonra XIV. asır sonunda yazıya geçirilen Dede Korkut Hikiyeleri’nde «güzel kıw manasında «kaza benzer kız» tabirinin kullanılması, bu hatıranın Türk edebiyatına bıraktığı izler arasındadır. Alp Er Tunga’nın ölümü konusunda söylenmiş bir Sap (ağıt; mersiye) ise M. XI. asıra kadar yaşayarak, eserine böyle hatıralardan örnekler alan Kaşgarlı Mahmud tarafından yazıya geçirilmiştir. Bu mersiyenin Alp Er Tunga destânı’nın son bölümüne âit bir parça olması da mümkündür. Alp Er Tunga’ya İranlılar arasında Afrâsyab denildiği de islâmiyetten sonra (M. XI. asırda) yazılan Türk eserlerinden Kutadgu Bilig’in şu mısrâlarında bildiriliyor:
Bu Türk beglerinde atı belgülüg
Tunğa Alp Er irdi kutı belgülüg
Bedük bilgi birle öküş erdemi
Biliglig ukuşlug budun ködreml
Tacikler ayur ânı Afrasyab
Bu Afrisyab tutdı iller talab
«Türk beğleri içinde adı ve kutu tanınmış, Alp Er Tunga, büyük bilgili, çok faziletli bir hükümdardı. Bilgili, anlayışlı, meziyetli bir büyüktü. Tacik’ler (yani İranlılar) ona Afrasyab diyorlar. Bu Afrasyab yağma ile illeri (dünyayı) tuttu.» mealindeki bu mısrâlarda Alp Er Tunga’nın Türk hâtıra ve hâfızasındaki ehemmiyeti âşikardır. ( 18) Kutadgu Bilig ve Divanü Lugaati’t – Türk gibi her iki XI. asır eserinde Alp Er Tunga’ya ayrılan bilgi ve mısrâlar bu Saka destanının o asırlarda hâlâ ne kadar yaygın olduğuna delildir. Fakat Alp Er Tunga’ya âit, geniş ölçüde destan mısrâları Şehnâme isimli Îran destânındadır. Şehnâme’de geniş yer tutan Îran – Tûran savaşları boyunca, en büyük Tûran kahramânı ; önce şehzâde sonra hükümdar olarak, Afrasyab’dır.