Şikâyet
Bundan sekiz asır evvel yaşamış, müslüman bir Türk yazarının eserine bakıyorum. Bu,Atabet’ül-hakâyık müellifi Edib Ahmed’dir. “İslâmlık” diyor, ”Zaten öksüz bir dindi.Yine öksüz kaldı. İbâdet riyâkarlık hâline girdi. İbâdet edenler, işin gösterişinde..Şimdi meyhâneler mâmur, câmiler harâb, millet, namaz kılmaz olmuştur.”
…
Yukarıdaki sözlerin sâhibi, acaba bir falcı mıydı? Yanılıp da zamânımızı mı târif etti. Hele bu samîmî İslâm mütefekkiri, şu dünyâya sekiz asır sonra bir daha gelse ve müslümanlığın bugünkü hâlini görseydi, acep ne derdi? Hz. Muhammed’in mânevî torunları arasındaki vicdan ve ahlâk buhrânını, acaba nasıl ve hangi sözlerle ifâde ederdi?
N.Sâmi BANARLI, Îman ve yaşama üslûbu, 2.baskı,s:186.